Aşk dedikleri; hani karşısındaki insanı en güzel / en yakışıklı gösteren heyecanlı , sıcacık, derin, karşı konulamaz ve yükseklerde hissettiren safi iç güdüsel duygu … Kimi çocukken yakaladığı bu eşsiz duyguyu ömrünün sonuna dek yaşıyor; kimi gençlik döneminde; kimi ise ikinci baharında… Bir de derin aşkı hiç yaşayamadan veda edenler var hayata. Ki en talihsizi sanırım bu.
Sahi kim daha çok hak eder aşkı? Kasları olmasa da şefkatli bir omzu olan adam mı daha iyi hissettirir kadınını; yoksa gücü ile yumruğunu masaya vuran mı? Harika fiziği ve güzelliği ile baş döndüren bir kadın mı daha kadındır yoksa en güler yüzü ile hazırladığı yemeği sevdiceğine yediren mi? Hayal ettiği pahalı ayakkabıyı kendisine hediye alan bey mi daha çok hak eder aşkı; yoksa birer çift papuçla yürüdüğünüz bu hayatta asla yarı yolda bırakmayacak bir bey mi? Hah.. Bir de sevgi ile aşk ile başlayan; sıradanlıkla devam ederken bir başkasına kaptırılan kalpler var … Hangisi aşk, hangisi emek, hangisi gerçek hangisi sahte…Karışıyor insan kimi zaman değil mi?
Ama aşkı konuşmak değil niyetim şu an… Zira aşktan daha da önemli değerler var : aşkı korumak, saygı duymak, yüceltmek sevgi ile ve ilelebet tutmak gibi…
Geçtiğimiz gün izlediğim bir filmde beni en çok etkileyen sahne ; dünyaca ünlü ve çok güzel bir kadının; onu sahneye çıkartan evli bir erkeği baştan çıkarmaya çalıştığı sahneydi. Söz konusu bey de kadından çok etkilenmişti ama kadının bir ilişki başlatmasına izin vermedi. O büyülü dünyada engellenemeyen duygulardan başı dönse de; son anda kendini dizginleyip ailesine sarılmayı bilen bir adamın tavrıydı beni etkileyen… Muhteşem Showman isimli bu müzikal drama, aile kavramını harika bir kareografi ile işlemiş ve aynı zamanda fiziksel farklılıkları yüzünden toplum tarafından aşağılanmış kişilerin de sevilmeyi ve kabul edilmeyi hak ettiğini işleyen bir hikayeydi.
Şişman, kısa, uzun ya da zayıf… Gorunusu size hoş gelmeyen biri; bir başkası için aşktır belki? Tutunduğunuz zenginlik, güzellik, mevki vb. geçici nedenler bir gün yerini doldurulamaz boşluğa bıraktığı zaman tutunacak gerçek bir nedeniniz yoksa boşa geçen yıllara ah edersiniz… En zor anda sadık kalabilmek, gerçek aşkı hatırlamak ve yüreği ortaya koymak gerek bazen…
Aşkı kimin daha çok hak ettiği değil; bizim aşkı doyasıya yaşamak için ne kadar emek verdiğimizdir önemli olan…
Sevgiyle…
Serap Oğuz

kadın erkek ilişkileri
Yorum Yok