Bebeklikten çocukluğa geçerken biz de bebegimizle birlikte büyüyoruz aslında.. Onları en güzel şekilde yetiştirmek, dünyaya ve kendine faydalı, iyi bir insan olarak eğitmek için de okuyoruz, araştırıyoruz, öğreniyoruz. Bize yol gösteren aslında onlar .. Ama o yolda kimi zaman biz bile kayboluyoruz. İşte o noktada önce kendimizi anlamalı ; sonra çocuğumuzun ne anlattığını anlamaya çalışmalı ve ona bıkmadan yorulmadan anlatmalıyız…
Nitekim bazı şeyler ne kadar okusak da; araştırsak da ancak doğal yaşam içerisinde yolunu buluyor. Bu süreçte bocalayabiliyor, daha önce hiç duymadığımız veya şahit olmadığımız yeni bir durumla karşılaştığımız takdirde de hemen yeni birer strateji oluşturmak için kolları sıvıyoruz.
Şüphesiz ilk bebeğini yetiştiren anneler için de bunlardan en zoru ateşli ani hastalık durumları, memeden kesme, tuvalet eğitimi ve psikolojik bazı durumlar…
Ben de kızım Tanem ile birlikte deneyimliyorum anneliği ilk defa. Hep hislerimle öğrendiklerimi sentezleyerek ve kendi kızımın doğası en uygun hali ile uyguluyorum. Tabi işin içinde hep anne yüreği… Ancak bazı durumlar oldukça zor. Anne yüreği ile fizyolojik durumlar çakışıyor. İşte o zaman iş başa düşüyor… Bu defa başlıyorum güzel güzel anlatmaya…
Hasta olduğu zaman takılacak serumun birazcık acıyacak olsa da onu iyileştireceğini anlatmak,
Bezden kurtulmanın büyümek ve özgürlük olduğunu anlatmak
Zamanı gelince anne sütünden ayrılmanın anneden ayrılmak olmadığını; yaşına en uygun beslenme modelini anneciğinin onun için düzenleyeceğini anlatmak
Üzgün anında bu durumu anladığımızı mümkünse en kısa zamanda çözmeye çalışacağımızı anlatmak
Yemeğini yerken kurallara uymanın onu yemekten daha çok keyif almasını sağlayacağını anlatmak… Diye uzar gider…
Kuralları öğretmek için de yeni düzenlere alıştırmak için de her şeyin başı kesinlikle anlatmak… Eğer çocuğunuzla her daim iletişim içinde olma şansınız varsa bunu gerçekten çok iyi değerlendirmek gerek. Yeni düzenlere mümkünse alıştıra alıştıra geçmek çok mühim…
Yeni bir işe başlarken bile oryantasyon programına tabii tutuluyoruz. O işe kolayca uyum sağlayalım ve mutlu olalım diye. Bunu hayatı ve neredeyse her yeni deneyimi ilk olarak yaşayan minicik yavrularımıza neden yapmayalım ?
Şak diye uyku eğitimi, şak diye memeden kesme, şak diye taşınma, şak diye bezi atma…… Yok öyle bir dünya nolur kimse kusura bakmasın. Bu minicik bebekler evet her yeni duruma bizden daha kolay adapte oluyorlar ancak küçücük dünyalarında onlar bile sebep sonuç ilişkisi kurmaya çalışıyorlar. Lütfen bunu küçümsemeyelim.
Yavaşça alıştırarak ilerleyelim, anlatarak ve hep sevgi ile.. “Ne olursa olsun bunun sonucu daha iyi olacak ” şeklinde bir güven ilişkisi sağlamaya çalışarak…
Bocaladığımız o anlarda kendimize dönüp eksik olan , gözden kaçırılan noktayı bulmaya calısalım o noktada işin sırrı çözülüyor zaten. Ve anneler olarak öncelikle biz kendimizi iyi ve hazır hissedelim bu yeni olan durum her ne ise. Eminim bu noktada daha kolay geçireceğiz oryantasyon sürecini ve bebeğimizle birlikte büyürken bu döngüden çok keyif alacağız…
Yakında hedeflediğim ve çok özel bir günde anne sütünü nasıl neşe ile bıraktığımızı yazıyor olacağım.
Siz de o yazıya dek hedeflediğiniz yeni durumlar ve hedeflerinizi belirlerseniz eminim o yazılarım yol gösterici olacaktır.
Unutmayalım bizler bebegimizle birlikte büyüyoruz … Birlikte çocuk ruhlu kalarak, incinmeyerek öğrenerek büyüyelim..
Ve son olarak diyorum ki; Çocuğunuza anlatarak öğretin ağlatarak değil 🙂
Sevgi ile kalın,
1 Yorum Var