Bir masal köy düşlüyorum..Sahilde kurulmuş bir köy ve yeşil alabildiğine..Ben yalnız başımayım.Kendimi dinlemek için gitmişim oraya.herkesin birbirini dinlediği, yüksek sesin duyulmadığı, iyi yürekli insanların birbirine sıcacık davrandığı bir köy..ağlıyorum önce kana kana ağlıyorum..içimdeki mutsuz herşeyi döke döke, kalbimi söke söke ağlıyorum..bir melek yaklaşıyor sırtımı sıvazlıyor gececek diyor..elime bir ayna tutuşturup; gülümse diyor..Aynaya bakınca inanamıyorum..27 yaşındaki serap değil karşımdaki bir çocuk..niye ağladığımı hatırlamaya calısıyorum.. bu yaşta bu ne acı diyor çocuk aklım..hayal kırıklığı dıyorum..küs yapmışım hayata, buraya kaçmışım; fark ediyorum..Meleği kucaklıyorum ve sonra arkasından el sallıyorum…
yine yalnızım bir tek aynam var elimde..gözlerim kıpkırmızı burnum da.. öyle haykırarak da değil, sessizce ağlamaya devam ediyorum..sonra yorulup köyü gezmeye başlıyorum..evler iki katlı; kapıları mınıcık..ıcınde seslerını duyamadığım ınsanlar var..hava cok sıcak cok bunalıyorum.. bu köye nasıl geldiğimi hatırlamaya calısıyorum..denize sokuyorum ayaklarımı..sonra dayanamayıp ilerliyorum içinde..
yanımda ne bir melek var, ne sevenim, ne ailem..
deniz çok serin cok rahatlatıyor benı..omur boyu bu denızde kalmak ıstıyorum..kımse kötü bir söz söyleyemesin artık kimse incitemesin kimse yıkmasın hayallerimi, güvenecek dağlarım da olmasın; sonra o dağlar da yıkılmasın istiyorum..öyle uykum geliyor ki..kendimi uzanır gibi bırakıp uyuyorum..sabah olacak mı olacaksa ne olacak bılmıyorum..
boyle işte..
Yorum Yok